DOKTORUMNEDİO? SAĞLIK HAKKINDA HERŞEY…
DNA, bilgilerin depolanması için oldukça elverişli bir araçtır. In vitro olarak birleştirilen sentezlenmiş oligonükleotitler kullanılarak DNA’daki bilgi depolama potansiyeli üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.DNA’daki bilgi depolayabilmenin henüz keşfedilmemiş bölümü ise canlı bir hücrenin genomuna bilginin yazılıp yazılamayacağıdır.
Harvard Üniversitesi araştırmacıları (Seth L. Shipman, Jeff Nivala, Jeffrey D. Macklis ve George M. Church) CRISPR-Cas sistemini kullanarak yaşayan bakterilerin genomlarına siyah beyaz piksel değerlerini kodlayarak görüntü ve kısa bir film kaydettiler ve bu filmi tekrar görüntülediler.
CRISPR-Cas Sistemi Nedir?
(Clustered Regularly Interspaced Short Palindromic Repeats)
Bakteri ve virüsler yaşamın başlangıcından beri birbirleri ile savaşmaktadır. Bakteriyofajlar bakterileri öldürmektedir. Bakteriler kendilerini korumaya çalışsa da duvarları güçsüz olduğundan dolayı genellikle başarısız olmaktadırlar fakat bazen de bakteriler saldırılardan kurtulmaktadırlar. Virüs DNA’sını CRISPR denilen DNA arşivinde saklamakta ve burada gereken zamana kadar depolamaktadırlar.
CRISPR-Cas mikrobiyal bağışıklık sisteminin sağlanması için istilacı virüslerin nükleotid içeriğini depolar. Bu sistem keyfi bir bilgiyi genoma yazma potansiyeline sahiptir.
Bilim İnsanları DNA’ya kodladıkları Filmi Oynattılar
İlk kez bir video filmi canlı bir hücrenin genomuna kodlanıp tekrar oynatıldı. Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından finanse edilen bir çalışmada, bilim insanları “moleküler kaydediciler (recorderlar)” için önemli bir adım attılar. Böylelikle ileride, bir nöronun gelişiminden itibaren onun iç ortamında oluşan değişimleri görme olasılığı belirdi. Harvard Tıp Fakültesi bilim insanlarından Seth Shipman, “biz hücreleri tarihçilere dönüştürmeyi amaçlıyoruz”, “Biyolojik hafıza sistemlerini, günümüz data kayıt sistemlerine göre daha küçük ve kullanışlı olan ve aynı zamanda gelişen her olayı kaydedebilen ancak herhangi bir rahatsızlık oluşturmayan kayıt sistemleri olarak görüyoruz” dedi.
Ayrıca Dr. Shipman, “CRISPR sisteminin ardışık doğasının onu zaman içinde gelişen olayları kaydetme için uygun bir moleküler gereç haline getirmektedir” dedi.
Aşağıda Dr.Shipman ve ekibinin yaptığı çalışmanın orijinal metnini aşağıda bulabilirsiniz.
http://www.nature.com/nature/journal/v547/n7663/full/nature23017.html?foxtrotcallback=true
