BAKTERİYOFAJLAR ANTİBİYOTİKLERİN YERİNİ ALABİLİR Mİ?

bacteriophage1Bakteri virüsleri olarak bilinen bakteriyofajlar bakterilerin içine girip çoğalarak onların eriyip parçalanmasına neden olurlar.

Bakteriyofajların bu özelliklerinden faydalanarak giderek artmakta olan antibiyotik tedavisine dirençli bakterilerle oluşan enfeksiyon problemini çözmeye yardımcı olabilecekleri düşünülmektedir.

Baylor College of Medicine araştırmacıları, fajların bakteriyel seviyeleri etkili bir şekilde azaltabildiğini ve ölümcül, antibiyotiğe dirençli bakterilerle enfekte farelerin iyileştiğini tespit etmişlerdir.               (Kaynak:https://www.nature.com/articles/srep46151)

BAKTERİYOFAJLAR ETKİLİ Mİ?

Dr. Anthony Maresso, araştırma ekiplerinin, ”bakteriyofajların antibiyotiklere dirençli hale gelen ve insanlarda ölümcül hastalıklara neden olan geniş bir bakteri grubunu öldürmede etkili olup olamayacağını belirlemek için yola çıktılarını” belirtmektedir.

Her hangi bir dokuda enfeksiyona neden olan bakteriler kontrolden çıktıklarında kan dolaşımına girebilir ve hayati organlara ulaşabilirler. Vücudun bağışıklık sistemi, enfeksiyonlardan ve diğer hastalıklarla savaşan hücrelerden ve moleküllerden oluşan bir ordu gibi vücudun enfeksiyona karşı savunması olarak bakteri saldırısına tepki verir. Bununla birlikte, bağışıklık yanıtı bazen aşırıdır ve doku hasarına, organ yetmezliğine ve ölümle sonuçlanabilir; bu sepsis adı verilen bir süreçtir. Sepsisi sonlandırmak için bakteri üremesi durdurulmalıdır. Antibiyotik tedavisi genellikle bakteri gelişimini kontrol edebilir ve sepsisin ölümcül sonuçlarını önleyebilir ancak bakteriler de kendilerini savunmak amacıyla antibiyotiklere karşı direnç kazanabilmektedir.

SEPSİS: MİLYONLARCA ÖLÜMDEN SORUMLU

Sepsis her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde 1 milyondan fazla kişiyi etkilemektedir. Sepsis hastalarının yaklaşık yüzde 50’si ölür.  Sepsis vakalarının sayısı artmakta olup, bu durum bakteriyel enfeksiyonlarla mücadele için yeni stratejilere gerek duyulduğunun bir kanıtıdır.

Aslında bakteriyofajların bu amaçla kullanılabileceği fikri 1926 yılında Felix d’Herelle ait ve bir dönem antibiyotikler keşfedilmeden önce faydalanılmaya çalışılmış. İşte bilim insanları bu orijinal fikri tekrar hayata geçirmek  için çalışmaktalar.

BAKTERİYOFAJLARLA TEDAVİ EDİLEN İLK DİRENÇLİ VAKA

Hikaye 2015 yılının sonlarında başlıyor.  San Diego Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü  profesörlerinden 69 yaşındaki Tom Patterson , Halk Sağlığı Bölümü Doktoru olan eşi Steffanie Strathdee Patterson ile birlikte Mısır’da tatilini geçirirken karın ağrısı, ateş, mide bulantısı, kusma ve artmış kalp atışı şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Yerel doktorlar pankreatit (pankreasın iltihaplanması) teşhisi koyuyor ancak standart tedavi iyileşmeyi sağlamıyor.

ÇOK DİRENÇLİ ACINETOBACTER BAUMANNII

Patterson’ın durumu kötüleşiyor ve doktorlar pankreasta psödokist, pankreas çevresinde sıvı birikimi saptadıkları hastaya 3 Aralık 2015 Frankfurt, Almanya’da tıbbi müdahalede bulunuyorlar. Sıvı boşaltılıyor ve içerikler kültüre alınıyor. Patterson’un, fırsatçı ve sıklıkla ölümcül bir patojen olan çok ilaca dirençli Acinetobacter baumannii suşu ile enfekte olduğu saptanıyor. Bu bakteri hastane ortamında enfeksiyonlara neden olan  ve Ortadoğu’da, birçok yaralı gazi ve askerin sürekli enfeksiyonlarla ABD’ye dönmesine neden olan ilaçlara çok dirençli olduğu kanıtlanmış bir bakteri.

Hastaya başlangıç tedavisinde etkili olabilecek antibiyotikler meropenem, tigesiklin ve kolistin kombinasyonu başlanıyor ve 12 Aralık’ta Almanya’dan Amerika San Diego Thorton Hastanesi yoğun bakım ünitesine sevk ediliyor ve buraya geldiğinde de tüm  bu antibiyotiklere dirençli  olduğu saptanıyor.

Patterson, Thornton Hastanesi’nde enfeksiyonu lokalize etmek ve yerinde tutmak için tasarlanmış bir drenaj boşaltımı yapılmadan bir gün önce bakteriler kan dolaşımına geçiyor. Patterson hemen septik şoka giriyor. Ateşi çıkıyor, kalp atış hızı artıyor, nefes alamıyor ve daha sonra önümüzdeki iki ay boyunca devam edecek bir komaya giriyor.

Patterson’un eşi Strathdee, hastalığın korkunçluğunun farkında çünkü kendisi Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi uzmanı ve UC San Diego Global Health Institute’un direktörü olarak Hindistan’dan Afganistan’a, Meksika’ya kadar, HIV enfeksiyonu ve ölüm oranlarını düşürmeye çalışarak geçirmiş bir doktor.

”Onu kaybetmek istemiyordum, buna hazır değildim, elini tuttum ve “Tatlım, ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar fakat bu bakteriyi öldürecek hiçbir şey yok, bu yüzden savaşmalısın” dedim. ”Bazı alternatif terapiler bulmam gerekiyordu”.

Strathdee araştırma yapmaya başlıyor. Bir arkadaşının “faj terapisi” yapmak için Tblisi’ye gitmiş olduğunu ve “mucizevi bir şekilde iyileştiğini” öğreniyor. Strathdee, öğrenci olduğu süre içerisinde bakteriyofajları öğrenmiş, ancak bakteriyofajlar tıbbı doktrininin bir parçası değil. Strathdee, faj araştırma topluluğundaki yabancılardan ve meslektaşı Chip Schooley’den yardım istiyor.

BAKTERİYOFAJLAR HER YERDE

bacteriophage2Bakteriyofajlar bakterilerin bulunduğu her yerde bulanan virüslerdir. Tahminen, gezegende 1031′den fazla bakteriyofaj vardır. Her biri spesifik olarak belirli bir bakteriyi diğer hücreleri etkilemeksizin enfekte edebilmektedir.

Bakteriyofajları terapötik olarak kullanma fikri yeni değildir. Bir asır önce, faj terapisi 1920’lerde ve 1930’larda birçok enfeksiyon ve koşulları tedavi etmek için popülerdi, ancak sonuçlar tutarsızdı ve bilimsel doğrulamadan yoksundu. 1940’lı yıllarda antibiyotiklerin ortaya çıkışı aktif bir araştırma konusu olarak kalan faj terapisini bir kenara itti.

HİKAYEYE DEVAM 

Yardım etmeye istekli birçok araştırmacı bulunuyor. Patterson’un enfeksiyonuna karşı etkili olan uygun fajı üretebilen üç kurum vardı:  NMRC Biyolojik Savunma Araştırma Müdürlüğü, Teksas A & M Üniversitesi’ndeki Phage Teknolojisi Merkezi ve bakteriyofaj temelli terapiler konusunda uzmanlaşmış San Diego merkezli bir biyoteknoloji şirketi AmpliPhi. San Diego Eyalet Üniversitesi’ndeki mikrobik ekoloji uzmanı Forest Rowher’in başında bulunduğu bir araştırma ekibi klinik kullanım için faj numunelerini saflaştırmaya başlıyor.

Gıda ve İlaç İdaresinin acil onayıyla, her kaynak, Patterson’u tedavi etmek için UC San Diego doktorlarına faj suşları sağlıyordu; aslında suşların herhangi birinin işe yarayacağı garantisi yoktu.

Faj terapisi tipik olarak topikal veya oral yoldan verilir. Patterson vakasında fajlar kateterler yoluyla karın boşluğuna ve intravenöz olarak veriliyor ve bu onları daha etkili hale getiriyordu.

MUTLU SON

Faj tedavisi başlandıktan 3 gün sonra Patterson komadan uyandı ve kızına seni seviyorum dedi. 6 Haziran’dan sonra vücudunda A. baumannii olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamadı. 12 Ağustos 2016’da evine gönderildi.

Sistemik bir enfeksiyonu olan hastaya bu yaklaşım kullanarak, intravenöz bakteriyofajlarla tedavi edilen ilk hasta. Ölüme yaklaşmış ve komaya girmiş bir kişi şu anda işine dönebilecek kadar iyileşti. Tabii ki, bu sadece bir hasta, bir vaka. Klinik bakteriyofaj terapisinin potansiyelini ve sınırlamalarını henüz tam olarak bilemiyoruz ancak benzeri görülmemiş ve dikkat çekici bir hikaye ve çok ilaca dirençli organizmaların küresel sağlık tehdidi göz önüne alındığında takip edilmesi ve üzerine çalışılması gereken bir yöntem.

Kaynak: http://outbreaknewstoday.com/

Bunu da Okuyun

ARB BOYAMA NEDİR? NE AMAÇLA YAPILIR?

ARB, aside dirençli bakteri kısaltması olarak kullanılan ve yaygın olarak tüberküloz basilinin gösterilmesi için kullanılan ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.