DUCHENNE MUSKULER DİSTROFİ HASTALIĞI NEDİR?

Duchenne muskuler distrofi (DMD), ilerleyici kas dejenerasyonu ve güçsüzlük ile karakterize genetik bir hastalıktır. Dokuz tip muskuler distrofisi hastalığından biridir.

DMD, kas hücrelerinin bozulmamasına yardımcı olan bir protein olan distrofin yokluğundan kaynaklanmaktadır. Belirti başlangıcı erken çocukluktadır, genellikle 3 ile 5 yaş arasındadır. Hastalık öncelikle erkekleri etkiler, ancak nadiren de kızları etkileyebilir.

DMD belirtileri nelerdir?

1-Kas güçsüzlüğü, önce kalça kaslarını, pelvis bölgesini, uyluk ve omuzları, daha sonra kol ve bacaklardaki iskelet kaslarını etkiler. Belirtiler 3 yaşına kadar başlayabilir. Erken gençlik yaşlarında kalp ve solunum kasları da etkilenir.

Duchenne muscular distrofi (DMD) olan çocuklar genellikle geç yürür.

Bebeklik çağında baldır kaslarında genişleme dikkat çekebilir. Bu duruma pseudohipertrofi (yalancı genişleme) adı verilir çünkü kas dokusu anormal gelişmiştir ve skar dokusu içerebilir.

Henüz okula başlamamış bir DMD hastası sıklıkla düşebilir. Ebeveynler, çocukların merdiven çıkarken, yerden kalkarken veya koşarken sıkıntı yaşadığını da belirtebilir.

Okul çağına gelindiğinde, çocuklar ayak parmakları üstünde, ayak bileklerini hafifçe sallar tarzda bir yürüyüş tarzıyla yürüyebilir ve sık sık düşerler. Dengesini sağlamaya çalışmak için karınlarını çıkartıp omuzlarını geri çekebilirler. Kollarını kaldırmakta güçlük çekerler.

DMD’li birçok çocuk 7 ile 12 yaş arası tekerlekli sandalye kullanmaya başlar.

2-DMD’deki kaslarda bozulma ağrı ve acıya neden olmaz. Bazen kas krampları görülebilir fakat bunlar genellikle ağrı kesici ile tedavi edilebilir.

DMD’de sinirler etkilenmediği için dokunma ve hissetme duyusu normaldir. Mesane, bağırsak kasları gibi kaslarda her hangi bir bozukluk görülmez.

3-Distrofin eksikliği kalpteki kas tabakasını zayıflatabilir (miyokard) ve bu durum kardiyomiyopati adı verilen bir durumla sonuçlanabilir. Zamanla gençlik yıllarına kadar DMD’nin kalbe yaptığı hasar hayatı tehdit eder hale gelebilir. Kalp genellikle bir pediatrik kardiyolog tarafından yakından izlenmelidir.

4-10 yaş civarında diyafram ve akciğerleri çalıştıran diğer kaslar zayıflayabilir, bu da akciğerleri içeri ve dışarı hava akışında daha az etkili hale getirir. Çocuk nefes darlığı şikayetinde bulunmasa da, baş ağrısı, zihinsel donukluk, konsantre olma veya uyanık olma zorluğu ve kabus görme gibi zayıf solunum fonksiyonlarını gösteren sorunlar görülebilir.

Zayıflamış solunum kasları öksürmeyi zorlaştırır ve ciddi solunum yolu enfeksiyonu riski taşır. Basit bir soğuk algınlığı pnömoniye hızla ilerleyebilir.

5-DMD’li erkek çocukların yaklaşık üçte biri öğrenme güçlüğüne sahiptir, ancak ciddi zeka geriliği düşük oranda görülür. Beyindeki distrofin anormalliklerinin biliş ve davranış üzerinde etkileri olabileceğine inanılmaktadır. DMD’de öğrenme sorunları odaklanma, sözel öğrenme ve hafıza üzerinde gerçekleşir.

DMD nasıl gelişir?

Duchenne muskuler distrofi hastalığı ilk kez Fransız nörolog Guillaume Benjamin Amand Duchenne tarafından 1860’lı yıllarda tanımlanmıştır.

1986’da araştırmacılar, X kromozomu üzerinde, hatalı (mutasyona uğramış) Duchenne ve Becker kas distrofilerine neden olan bir gen tespit ettiler. 1987’de bu gen ile ilişkili protein tanımlandı ve distrofin olarak adlandırıldı. Mutasyona uğramış gen  fonksiyonel distrofin üretemediği için DMD meydana gelir.

duchenneDMD’de kalıtım nasıldır?

DMD, X kromozomuna bağlı kalıtımsal bir hastalıktır çünkü DMD’ye neden olan gen X kromozomundadır. Her erkek annesinden bir X kromozomu ve babasından bir Y kromozomu alır. Kızlar, her bir ebeveynden birer tane olmak üzere iki X kromozomu alırlar.

Kusurlu gen taşıyan bir annenin erkek çocuğunun DMD olma ihtimali %50’dir. Kız çocukları ise taşıyıcı olurlar ve ihtimal yine %50’dir.  Taşıyıcıların hiçbir hastalık semptomu olmayabilir ancak mutasyona veya hastalığa sahip bir çocuğu olabilir. Ayrıca DMD taşıyıcıları kardiyomiyopati riski altındadır.

DMD sıklıkla hastalıkla ilişkisi olan bir ailede görülse de, DMD öyküsü olmayan bir ailenin birdenbire hastalığı olan bir erkek çocuğu olması da mümkündür.

Bunun iki açıklaması vardır:

1-DMD’ye yol açan genetik mutasyon, bir kuşağın kadınlarında kimsenin bilmediği bir halde var olabilir. Belki de bu hastalıkla birlikte erkek çocuk doğmamıştır ya da bir çocuk etkilense bile akrabalar onun hastalığını bilmemiş olabilir.

2-İkinci ihtimal, DMD’li çocuğun annesinin yumurta hücrelerinden birinde ortaya çıkan yeni bir genetik mutasyona sahip olmasıdır. Bu mutasyon annenin kan hücrelerinde olmadığından, standart taşıyıcı testi ile tespit edilmesi imkansızdır.

x-resessif

DMD nasıl tedavi edilir?

DMD’yi ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur ancak çocuğun semptomlarını hafifletebilen, kaslarını koruyabilen, kalbi ve akciğerleri sağlıklı tutan ilaçlar ve diğer tedavi yöntemleri mevcuttur.

Eteplirsen (Exondys 51) DMD’yi tedavi etmesi için onay almış bir ilaçtır. DMD’ye yol açan genin spesifik bir mutasyonuna sahip bireylerin tedavisine yardımcı olur.Enjeksiyon şeklinde uygulanır. En yaygın yan etkileri denge sorunları ve kusmadır. İlaç kas fonksiyonundaki düzelmeyi sağlayan distrofin üretimini arttırmaktadır.

Oral kortikosteroid deflazakort (Emflaza), 2017’de DMD’yi tedavi etmesi için FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından onay alan ilk kortikosteroid olmuştur. Deflazacort’un hastaların kas gücünü korumalarına yardımcı olmalarının yanı sıra yürümekte güçlüklerini yenmelerine yardımcı olduğu bulunmuştur. Sık görülen yan etkiler arasında vücutta şişlik, iştah artışı ve kilo artışı sayılabilir.

Prednison gibi steroidlerin kas hasarını yavaşlattığı, bu ilacı kullanan çocukların 2-5 yıl daha uzun süre yürüyebildiği ve çocuğunu kalp ve akciğerlerinin daha iyi çalışmasına yardımcı olduğu gösterilmiştir.

DMD kalp problemlerine neden olabileceğinden  çocuğun düzenli olarak bir kardiyolog tarafından takip edilmesi önemlidir. Geni taşıyan kızlarda da kalp problemleri riski olabileceğinden düzenli kardiyoloji kontrollerinin yapılması gerekmektedir.

DMD’li çocuklar, kısalmış kasların düzeltilmesi, omurganın düzeltilmesi veya bir kalp veya akciğer sorununun tedavisi için cerrahiye ihtiyaç duyabilirler.

Bilim insanları klinik araştırmalarla DMD’yi tedavi etmek için yeni yollar aramaya devam etmektedir.

Bunu da Okuyun

ALZHEİMER HASTALIĞININ ERKEN BELİRTİLERİ NELERDİR?

İnsanların yaşlandıkça unutkan olması normal karşılanabilir fakat bu zararsız unutkanlığın Alzheimer hastalığı başlangıcı olup olmadığını ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.