İNSANLARA İYİ DAVRANMAK SOSYAL ANKSİYETİNİZİ AZALTABİLİR

Sosyal endişe ile mücadele eden kişiler için, sadece evden çıkma düşüncesi değil, başkalarıyla etkileşim kurma da strese neden olabilir.Son araştırmalar kaygılarınızla mücadelede rastlantısal olarak iyilik eylemleri gerçekleştirmenin faydalı olacağını göstermektedir.

Başka bir kişinin gününü aydınlatmaya yönelik bilinçli bir girişimle düşünceli, hoş ve özenli bir davranışta bulunmak sizi daha az sinirli, daha az kaygılı bir insan yapabilir.

Başka insanları mutlu etmek

Columbia Üniversitesi araştırmacıları iyilik yapmanın toplumsal kaygıyı azaltıp azaltmayacağı konusunda bir araştırma yaptılar. Araştırma, sosyal anksiyete için yüksek puan alan 146 katılımcıyı üç gruba ayırdı.

Bir grup iyilik eylemleri gerçekleştirmekle görevlendirildi. Bunlar, başkalarına fayda sağlayan veya başkalarını mutlu eden, genellikle kendine ait bir maliyete sahip eylemler olarak tanımlandı. Örneğin bir oda arkadaşının yemeklerini yapmak, bir komşunun çimlerini biçmek veya hayır işlerine bağış yapmak gibi.  Bu katılımcılardan haftada iki gün dört hafta boyunca günde üç kez iyilik yapmaları istendi.

İkinci grubun üyelerinden sadece diğer insanlarla daha sosyal olmaları söylendi. Bu eylem, başkaları ile artan etkileşime atfedilebilecek sosyal kaygının muhtemel azalmasını gözlemlemek içindi. Bu katılımcılardan, kaygıları azalana kadar genellikle girmekten kaçınacakları sosyal ortamlara girmeleri istendi.

Üçüncü grup kontrol grubuydu; üyelerden yalnızca sosyal etkileşimleriyle ilgili bir günlük tutmaları istendi. Haftada iki gün dört boyunca meydana gelen en az üç olayı kaydetmeleri istendi. Sıklık olarak ilk grubun iyilik eylemlerine uyuyordu. 

Araştırmacılar, rastgele nazik davranışlar sergileyenlerin sosyal kaygılarının azaldığını keşfettiler. Bunu da sosyal endişe yaşayan kişilerin, sosyal çevrelerinden daha olumlu algılar almaları ve beklentilerine yardımcı olarak iyilik eylemlerinin olumsuz sosyal beklentileri azaltacağı teorisine dayandırdılar.

Araştırmacılara göre, bir iyilik yaparak, ilk grubun üyeleri başkalarından olumlu tepkiler bekleyebilirdi. Bu, olumsuz bir deneyim korkusu nedeniyle sosyal etkileşimden kaçınma gereksinimini azaltacaktı.

Psikolog ve psikiyatristler sosyal kaygı ile mücadele eden hastalarına bu çalışmanın bulgularını teyit eden tavsiyelerde bulunuyorlar. ”Dışarı çıkın ve diğer insanlardan kaçmayın çünkü pasiflik ve endişe kaygıları daha da kötüleştiriyor.”  

Yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmamaya karar verdiğinizde kendinizi ödüllendiriyorsunuz ve bu nedenle kaçınma döngüsüne kapılıyorsunuz.

Sosyal kaygıların üstesinden gelmenin anahtarı, düşüncelerinizde başka bir şeye odaklanma yeteneğinde yatmaktadır.  İnsanların size baktıklarından ya da sizin hakkınızda ne düşünüp ne konuştuklarını düşünmekten vazgeçtiğinizde ve insanlara, tüm doğaya iyi davrandığınızda sosyal kaygılarınızın azaldığını fark edeceksiniz.

Bunu da Okuyun

PSİKOPATLARLA SOSYOPATLAR ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?

Sosyal yaşantımızda bazen insanların birbirlerine psikopat veya sosyopat dediğini duymuşuzdur fakat bir psikopatla sosyopat arasında ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.